Kendini Bulmak

İnsan, içindeki Adem’in, nurunun uyanması ile vücut bulmuştur. Kuranı Kerimin Nur Suresi 35. Ayetinde “Allah göklerin ve yerin nurudur” buyurulmuştur.

Nur, ışık mecaz olarak da aydınlatıcı bilgi anlamıyla da dilimizde yer edinmiştir. Bu ayet ışığın yani Allah’ın hem bilgi hem de enerji olarak insanı içten ve dıştan sardığını anlatmaktadır. İnsandan da bunun kavranarak varoluşun ve kendinin farkındalığında olması istenmektedir.

İnsan, doğduğu toplumun bilgi dünyasında var oluşunu idrak etme sürecine girmektedir. Birbirini seven veya yutan-reddeden binlerce varlık ve işleyiş formu içinde insanoğlu şaşkınlığa düşmektedir. İçinden ayrı, dışından başka bir ışıkla her zaman ikilem içinde kalmaktadır. Bireyselliğinin gerekliliği ile toplumsallığın şartları karşısında gözü kamaşıp aklı şaşıyor birbirine karıştırıyor ve içindekine uygun bir odakta karar kılarak bir işe-uğraşa alışıp 70 -80 yıllık ömrünü zayi etmektedir. Hâlbuki yapması gereken içteki ve dıştaki bilgiyi birleştirerek kendini ortadan kaldırıp ışığa, ışık olana, aşka kavuşup aşka karışıp aşkın olmasıdır.

Işığın kaynağını merak edip kendi varoluşlarını araştıranlar yaratılış noktasında buluşurlar. Neticede kendilerini oluşturan bireysel ve toplumsal zaaf ve renklerinden arınıp bu noktadan meydana gelen bunca elvan varlığın özünün aynı olduğu idrakine gelirler. Bu idrakle kendi ışıklarını ilahi nura dâhil ederek fevkaladelerle dolu yaşamı kutsayarak yaşamaya devam ederler.

Her varlığın kendine özgü bir yasası vardır. Varlığı var edenin yasası da İslam’dır. Dilimizdeki karşılığı ise sevgi, birlik teslimiyet ve barış. Yani yapılan işi en güzel şekilde, aşkla yaparak tüm varlığa hizmet edip birliğe sevgiyle yaşayarak layık olmaktır.

İlahi sisteme günümüz teknolojisi olan bilgisayar ve internet sunucusu ağ ile “server” ne güzel bir örnektir. Her ne istersek onunla ilgili bilgileri bize sunuyor ve katkımız ne olursa olsun kabul ediyor. Yeter ki biz ne istendiğinin ve yapılacağının bilincinde olunsun.

Madde ve mana âleminin serveri, irsal eyleyeni (Resûlullah,) Hz.Muhammed Mustafa (tesfiye edilmiş arıtılmış saf sevgi ve bilgi kaynağı (s.a.v.) ve onun sunucusu (Kevser havzı sakisi)Hz. Ali Efendimiz. Ali yoluna girip, Âli olmadan o kevser havuzundan bir damla içilmesi mümkün mü?

Birlikte var olduğumuz ve aynı zamanda birliğimizin teminatı olan varoluşun serverine giriş her daim varlığa sevgiyle, hizmetle ve kendin de yok olmakla mümkündür.

Yunus Emre Gönül için “Gönül Çalabın tahtı Çalap gönüle baktı. İki gönül bedbahtı kim gönül yıkarsa” tanımını kullanır.

Gönüllerde gezenle karşılaşıp gönlünüzce yaşam dileklerimle.