Türkiye ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük sanayi ve metropol kentlerinden biri olan, 2,5 milyon kişinin yaşamını sürdürdüğü, Gastronominin başkenti Gaziantep, kural tanımaz bir kent haline geldi.
Gece-gündüz saat fark etmeksizin müzik açanı mı dersiniz, iş yerinin önüne duba koyan işletmeleri mi dersiniz, dükkanın önüne masa-sandalye koyan yeme-içme veya diğer sektörleri mi dersiniz, insanların rahatsız olacağı şekilde konuşan mı dersiniz, durduk yere kornaya basanı mı dersiniz, çöplerini sokağa atanı mı dersiniz…
Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkün.
Gaziantep hangi ara bu hale geldi, oturup düşünmek lazım.
En büyük etken nüfusun artması mıydı yoksa insanlarda hoşgörü, sevgi ve saygının kalmayışı mı yoksa başka nedenler mi?
Bana sorarsanız saydıklarım ya da aklıma gelmeyen bir nedenden ötürü Gaziantep, kural tanımaz bir kente dönüştü.
Bu kenti geçmiş yıllarda olduğu gibi yeniden huzurun, hoşgörünün, sevginin, saygının hakim olduğu bir şehre dönüştürebilir miyiz?
TABİ Kİ HAYIR
Ama böyle olmaz deyip de mücadele etmekten de asla vazgeçmemek gerekiyor. Bunun için toplumsal bir seferberlik başlatılmalı bana göre…
Hatta bu konuda bir eylem planı bile hazırlanabilir. Bu söylediğimi bazılarınız biraz abartılı bulabilir ama neden olmasın.
YOKSA güzelim kentimiz elimizden kayıp gidiyor.
Çocuklarımıza daha güzel bir Gaziantep bırakmak istiyorsak, geç kalmadan bir an evvel harekete geçmenin vakti geldi de geçiyor…