İnsanlar yaşadıkları hayattan hiç zevk almıyor. Kimisinin derdi borçlarını, kredi kartlarını ödemek, kimisinin derdi evine ekmek götürmek kimisinin derdi de sadece mutlu ve huzurlu olabilmek.
Ülkemizde mutlu ve huzurlu olunabilir mi?
Bu sorunun cevabını sizlere bırakıyorum…
Toplumu oluşturan tüm kesimlerinin sorunu ortak; EKONOMİ=PARA
Gerçekten de ekonomi, toplumu şekillendiren, insanların yaşam tarzını belirleyen en önemli argüman. Para olmadan hiçbir şey olmuyor. Bunu kimse inkar edemez. Bir markete girdiğiniz 10 liranız eksik olsun o ürünü alamadan çıkarsınız.
Zaten milyonlarca kişi geçinememekten şikayet ediyor, dert yanıyor. Ve serzenişlerinde de haklılar. Çünkü hayatın çok pahalı olduğu ülkemizde 22 bin 104 lira asgari ücret ile, 16 bin 881 TL emekli maaşı ile 50 bin TL memur maaşı ile nasıl geçinilebilir.
Türkiye’nin en büyük metropol kenti Gaziantep’te bile ev kiraları 15 bin TL’nin altında değil. Varın emeklinin, memurun ve asgari ücretlinin halini siz düşünün…
Diğer taraftan ülkemizin geleceği olan gençler, birer birer ülkeyi terk ediyor. Sebep yine ekonomi. Çünkü gençler bu ülkede bir gelecek göremiyor. 4 yıllık üniversite bitirmiş birisi asgari ücret ile çalışıyor, oda iş bulabilirse. Yahu bu insan yıllarını rahat bir hayat ve gelecek için harcamış. Gece-gündüz çalışmış, ancak sonuç umduğunu bulamamış.
Doktorlar bile daha iyi bir yaşam için yurt dışını tercih ediyor. Bu gidişle ilerleyen zamanlarda bazı branşlarda ameliyat yapacak doktor bulunmayacağı söyleniyor.
Markete, pazara çarşıya gidiyorsunuz hiçbir ürüne el vurulmuyor. İnsanlar turist gibi sadece bakıp çıkıyorlar…
Bu arada vergileri de unutmamak lazım. Bu konu başlı başına yazılacak önemli bir konu. İlerleyen günlerde bu konuya da parmak basacağız.
Tekrardan konumuza dönelim…
Daha yazacak çok şey var da Ne klavyenin tuşları yeter ne de sayfalar…
Kısacası mutsuz ve umutsuzluk ülkesi olduk. Çare ne diye soracak olursanız, cevap hiç değişmiyor.
EKONOMİNİN İYİLEŞMESİ, İNSANLARIN CEBİNDE PARASI OLMASI…