Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en uzun soluklu kazı projesi olan Oylum Höyükte, yapılan kazılarda elde edilen bulgular hem tarihe ışık tutuyor hem de kayıp Nuhaşşi ülkesine yönelik önemli bilgiler veriyor.

Daha öncede yapılan kazılarda Hititçe çivi yazılı belge ve çok sayıda Hitit krali ile krali mühür baskılarının ele geçirildiğini sözlerine ekleyen Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, ‘’Bu yılda bu mühür baskılarından bulduk. Bu mühür baskılarının yönetici sınıfına ait olduğu tespit edildi. Nuhaşşi kayıp bir ülkeydi. Oylum Höyüğün Nuhaşşi ülkesinin başkenti, Hitit kaynaklarındaki Kuizila olduğu yönünde bulgular var. Daha önce ele geçirilen Hititçe tablette, Hitit kralı, Oylum Höyükteki krala; ‘Siz Nuhaşşi ülkesi kralları’ şeklinde hitabı var. Ele geçirilecek belgelerle bunu kesinleştirmek istiyoruz’’ dedi.

1988 yılında başlayan ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en uzun soluklu kazı projesi olan Oylum Höyük’te tarihe ışık tutacak yeni bulgular elde edildi. Gerçekleştirilen kazılarda iki Hititçe ve iki Akadça olmak üzere toplam 4 çivi yazılı tablet ele geçirildi. İncelemeler sonucunda ise çivi yazılı tabletlerin edebi ve ekonomik olduğunu ortaya konuldu. Ayrıca bulgular, Oylum Höyüğün Nuhaşşi ülkesinin başkenti olduğu yönünde bilgiler içeriyor.

Oylum Höyük kazısı, en uzun soluklu kazı projesi

Oylum Höyüğün bölgenin en büyük höyük yerleşmelerinden biri olduğunu dile getiren Engin, ‘’1988 yılında başlayan Oylum Höyük kazısı, en uzun soluklu kazı projesi. Özellikle 2025 yılı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Geleceğe miras’ projesi kapsamında yürütülüyor. Aynı zamanda Kilis Valiliği ve Kızılgöl bağcılığının da destekleri oldu. Bu vesileyle Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kilis Valiliği ve Kızılgöl bağcılığa teşekkür ederiz’’ ifadelerine yer verdi.

Bulgular, tarihe ışık tutuyor

Tunç çağlarında Oylum Höyüğün bir yönetim merkezi olduğunu dile getiren Engin, ‘’Son yıllarda odaklandığımız konu; Oylum Höyüğün, Tunç çağlarında hangi krallığın merkezi olduğunu ortaya çıkarmak. Şanslıyız. Çünkü Tunç çağları tabakalarında saray niteliğinde iki önemli yapı ortaya çıkarttık. Birisi Orta Tunç çağ diye tarihlenen bir saray ama henüz bin 50 metrekarelik bölümü ortaya çıkarttık. Bunun alanın yaklaşık üçte biri olduğunu tahmin ediyoruz. Diğer ise Hitit imparatorluk çağı tabakasında büyük bir avlulu bir Hitit yapısı. Bu yıl ki çalışmalarımı bunun da bir saray olduğunu gösteriyor. İlk kez kez bu yapının içerisine girdik. Yapının içerisinde molozla karışık iki Hititçe, iki Akadça olmak üzere toplam 4 çivi yazılı tablet ele geçti. Bunlar bölgenin tarihine ışık tutan önemli bulgular. İncelemeler sonucunda bu belgelerin edebi ve ekonomik olduğu anlaşıldı’’ açıklamasını yaptı.

Bölgemizde Hititçe tablet ele geçen hemen hemen hiçbir merkez yok

Engin, ‘’Oylum Höyükte ele geçirilen çivi yazılı belgeler az sayıda Hititçe ele geçirilen merkezlerden birisi. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, Hititçe tablet ele geçen hemen hemen hiçbir merkez yok. Bu anlamda Oylum Höyüğün Tunç çağlarında önemli bir idari merkez olduğunu gösteriyor. Hitit imparatorluk çağında bölge Hititler tarafından Karkamış’tan idare ediliyor. Görünen o ki Oylum Höyükte bu dönemde Karkamış’a bağlı bir merkez konumunda’’ değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Hüseyin KARATAŞ