Nihayet kış geldi çatlı yılın ilk yağmuru dün itibariyle doğayla, toprakla buluştu. Bu sevindirici ama halen önümüzdeki uzun bir kış var ne olacağını şimdiden söylemek doğru olmaz ancak inşallah kurak bir sezon geçirmeyiz. Çünkü halen kuraklık tehlikesi devam ediyor.

Malumunuz dünyada küresel iklim krizi yaşanıyor. Buna bağlı olarak da iklimler değişiyor. Tabi ki iklimin değişmesinden hem ülkemiz en çok da kuraklığın derinden hissedildiği Güneydoğu Anadolu Bölgesi hissediyor.

Artık mevsimler arası geçişleri anlamaz olduk. Geçmiş yıllarda ilkbahardan yaza, sonbahardan kışa geçildiğini hissederdik, bilirdik ama şimdi onu göremiyoruz.

Gaziantep’te hububatlar Ekim ayı olunca ekilirdi. Adı üstünde Ekim ayı. Ancak şimdi kasım hatta Aralık'ta ekilir hale geldi. Bakalım önümüzdeki yıllar nasıl olacak.

Tabi ki yılın ilk yağmuru demişken öyle şarıl şarıl yağmadı. Ama eskiden öyle miydi yaşlılar, "Geçmişte yağmur yağdığında dışarıya çıkamazdık diyorlar" o kadar şiddetli yağarmış. Şimdilerde o yağmurlu günlere hasret kaldık.

Kuraklık halen büyük bit tehdit olarak kapımızda hatta evimin içerisinde duruyor. Hatta toplumun tüm kesimlerini tehdit eder hale geldi. Özellikle de çiftçileri. Kuraklık çiftinin kaderi olmamalı.

Gaziantep'teki ziraat odaları başkanlarının her zaman söylediği ve dile getirdiği gibi yanı başımızda akan Fırat'ın suyunun yönü Gaziantep'e çevrilmeli.

Yapılabilir mi? Neden olmasın...

Şarıl şarıl yağan yağmurları yeniden görürüz…

Yoksa kurak bir yılın bizi beklediğini söylemek için medyum veya kahin olmaya gerek yok...