2024 yılı itibarıyla Türkiye'de gıda israfının ciddi boyutlara ulaştığını vurgulayan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Gamze Atar Kayabaşı, ülkemizde her yıl yaklaşık 23 milyon ton gıdanın israf edildiğine dikkat çekti.
Kayabaşı, ‘’Ülkemizde her yıl yaklaşık 23 milyon ton gıda israf edilmektedir. Bu miktarın yaklaşık yüzde 35'i sofraya ulaşamadan kaybolmakta veya çöpe gitmektedir. Özellikle meyve ve sebzeler, bu israfın büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Ayrıca, Türkiye'de her gün yaklaşık 12 milyon ekmek çöpe atılmaktadır, bu da yılda yaklaşık 4 milyar 380 milyon ekmeğe denk gelmektedir. İsraf edilen bu kaynaklar, yeterli gıdaya ulaşamayan milyonlarca insanın beslenme hakkını doğrudan etkileyen bir sorundur’’ ifadelerine yer verdi.
‘Gıda güvenliğinin sağlanmasındaki eksiklikler ise halk sağlığı için risk teşkil etmektedir’ diyen Kayabaşı, ‘’Özellikle denetimlerin yetersiz olduğu ve dar gelirli kesimlerin tercih etmek durumunda kaldığı küçük işletmelerde bu risk daha da artmaktadır. Bu nedenle, halkın sağlığını koruyacak etkin gıda güvenliği politikalarının uygulanması, denetimlerin etkin ve daha sık yapılması büyük önem taşımaktadır’’ açıklamasını yaptı.
Halkın hakkı olan güvenilir gıdaya erişebilmesi ve gıda israfının önlenmesi için etkili tarım ve gıda politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Kayabaşı, ‘’Yerel gıda sistemlerine yatırım yapılması, iklim dirençli tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, kırsal kalkınma politikalarının güçlendirilmesi, gıda israfının azaltılması ve uluslararası iş birliğinin artırılması gerekmektedir. Ayrıca Türkiye’de tarımda üretim planlamasının güçlendirilmesi, gençlerin ve kadınların tarım sektöründe desteklenmesi, gıda enflasyonunun kontrol altına alınması ve iklim krizine uyumlu tarım uygulamalarının hızla hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır’’ ifadelerine yer verdi.
Kayabaşı, ‘’Gıda güvencesizliği, yani bireylerin yeterli, sağlıklı ve besleyici gıdaya sürekli erişimlerinin olmaması, Türkiye’de giderek daha yaygın hale gelmektedir. Özellikle ekonomik krizin derinleştiği dönemlerde hanelerin gelirlerinin büyük kısmı gıda harcamalarına gitmekte, bu da diğer temel ihtiyaçların karşılanmasını güçleştirmektedir. Gıda güvencesizliği sadece sağlık sorunlarına değil, aynı zamanda toplumsal eşitsizliklerin derinleşmesine de yol açmaktadır. Eğitimde başarı oranlarının düşmesi, iş gücüne katılımın azalması gibi dolaylı etkiler de göz ardı edilmemelidir’’ değerlendirmesinde bulundu.
TÜİK 2024 yılı "Çocuk Sağlığı ve Yoksunluğu" araştırması verilerine göre, çocukların yüzde 23,1’inin maddi yetersizlik nedeniyle düzenli olarak et, tavuk veya balık tüketemediğini, yüzde 10’unun ekonomik nedenlerle yeterince taze meyve ve sebze yiyemediğini belirten TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Gamze Atar Kayabaşı, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: ‘’Günde en az bir kez sebze-meyve tüketebilen çocukların oranı yüzde 86,7 olarak belirlenirken, bu durum dar gelirli ailelerde çocukların sağlıklı beslenme hakkına ulaşmakta zorlandığını ortaya koyuyor. Beslenme yetersizliği nedeniyle çocuklarda anemi, bağışıklık sistemi zayıflığı, gelişim bozuklukları ve öğrenme güçlüğü gibi sağlık problemleri görüldüğü belirtiliyor.’’