Peyzaj Mimarları Odası Gaziantep İl Başkanlığı, 13 Mayıs Peyzaj Mimarları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, mesleğin önemine vurgu yaptı.
Sektör ve akademi ile iş birliklerimizi çok önemsiyoruz
Basın açıklamasını okuyan Peyzaj Mimarları Odası Gaziantep İl Başkanı Celal Akcan, ‘’Kurakçıl peyzaj ve su yönetimi, bugünün değil yarının da sorumluluğudur. Bugün atacağımız her adım, gelecekte nasıl bir çevrede yaşayacağımızı doğrudan belirleyecektir. 13 Mayıs’ı yalnızca bir meslek günü olarak değil, daha adil, daha yeşil ve daha dirençli bir geleceği birlikte inşa etme çağrısı olarak kabul ediyoruz. Bu doğrultuda mesleğimizin gelişimi, meslektaşlarımızın hakları ve nitelikli peyzaj mimarlarının yetişmesi için kamu, sektör ve akademi ile iş birliklerimizi çok önemsiyoruz’’ şeklinde konuştu.
Kurakçıl peyzaj ve su yönetimi ülkemizin de gündemine girdi
31 yıldan beri verilen mücadelenin mesleki tanınırlık, yasal haklar ve peyzaj mimarlığının ileriye taşınması için olduğunu vurgulayan Akcan, ‘’Özellikle mesleki tanınırlık ve haklarımız için mesleğimizi ilgilendiren tüm ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşmelerimizi özverili ve sabırlı bir şekilde sürdürmekteyiz. Geldiğimiz bu noktada görünürlüğümüzü ve niteliğimizi ortaya koyabileceğimiz önemli bir konu olan kurakçıl peyzaj ve su yönetimi artık kaçınılamaz bir şekilde tüm dünya ile birlikte ülkemizin de gündemine gelmiştir’’ ifadelerine yer verdi.
Doğal kaynaklar hızla tükeniyor
Su krizinin derinleştiği, iklim değişikliğinin etkilerinin daha yakıcı biçimde hissedildiği bir dönemde, peyzaj mimarlığı mesleğinin suyu koruyan, doğayla uyumlu ve dirençli yaşam alanları üretme sorumluluğuyla bir kez daha öne çıktığını vurgulayan Akcan, ‘’Kurakçıl peyzaj yaklaşımı, yalnızca iklim krizine karşı geliştirilmiş teknik bir yanıt değil; aynı zamanda ekolojik bir duruş, kültürel bir anlayış ve toplumsal bir gerekliliktir. Doğal kaynakların hızla tükendiği, yerel ekosistemlerin giderek zayıfladığı bu çağda peyzaj mimarlığı; suyu, toprağı ve bitki örtüsünü bütüncül biçimde ele alarak doğayla yeniden sağlıklı ilişkiler kurmanın yolunu açmaktadır. Bugün artık biliyoruz ki, suyu korumak; sadece barajlar inşa etmekle değil, aynı zamanda geçirgen yüzeyleri artırmak, yerel bitki türlerine öncelik vermek ve doğanın döngüsüne saygılı alanlar tasarlamakla mümkündür’’ açıklamasını yaptı.
Peyzaj mimarları sürdürülebilir su yönetimi için çalışıyor
Akcan, ‘’Peyzaj mimarları, hem kırsal hem de kentsel alanlarda sürdürülebilir su yönetimini esas alan, suyun yerinde tutulduğu, israf edilmeden değerlendirildiği ve ekosisteme geri kazandırıldığı sistemler kurmak için çalışmaktadır. Bu çalışmalar yalnızca çevresel bir tercih değil, yaşanabilir bir geleceğin ön koşuludur. Ne yazık ki günümüzde, suyu gözetmeyen mekânsal kararlar, betonlaşmış yüzeyler ve yanlış bitkisel uygulamaları, kentlerimizi kuraklığa daha açık ve kırılgan hale getirmektedir’’ tespitini yaptı.